Blog

30 Ağustos

Ev Satın Almak mı Kiralamak mı Mantıklı?

Ev Satın Almak mı Kiralamak mı Mantıklı?
 
 
Hayatınızın önemli bir kısmını sürdürdüğünüz evinizin sizin mi olacağı yoksa kira olarak mı kalacağı, vereceğiniz kararlar ve elbette bütçeniz doğrultusunda şekillenir. Türkiye ev sahipliği oranında dünya ortalamasının bir hayli gerisinde. Yani ev sahipliği konusunda henüz daha yolun başındayız. Ülkelerin ekonomik verilerini analiz eden tradingeconomics.com raporuna göre, Türkiye’de bireylerin yüzde 60.4’ü oturduğu evde ev sahibi. Türkiye bu oranla, araştırmanın yapıldığı 47 ülke arasında 41’inci sırada yer alıyor. Ülkemizde her geçen yıl ev sahipliği oranı artmakta. Geçtiğimiz aylarda konut kredi faizlerinin düşmesiyle birlikte ev satın almak isteyenlerin sayısı arttı. Kira öder gibi ev sahibi olabilme imkanını kaçırmak istemeyenler kredi başvurularını yaptı.
Ev sahibi olma süreci heyecan verici ve bazen de stresli geçer. Ayrıca bilgisizlik, acelecilik ve yüzeysel inceleme de yanlış kararlar almanıza sebep olabilir. Çoğu kiracı ise ev satın alırken mekanın estetik görünümü ve fiyatı ile ilgilenerek diğer önemli noktaları gözden kaçırabilir. Bu önemli noktalardan biri de evin bulunduğu konum ve bölgedeki sosyal yaşantıdır. Belki de uzun yıllar yaşayacağınız yerin hayat standartlarınıza ve aile yapınıza uygun olması, size güven sağlaması, ulaşım konusunda işinizi kolaylaştırması ve ileriye dönük yatırım sağlayabileceğiniz bir noktada olması çok önemlidir. Sonuçta her mülk bir yatırımdır ve ileriki yıllarda değeri artabilecek bir mülke sahip olmak yatırımınızı katlamanız ve daha çok mülk sahibi olmanız anlamına gelir.
Birçok kişi kira derdinden kurtulmak ve bir an önce ev sahibi olmak istese de kriterler ve sebepler kişiden kişiye göre değişir. Dolayısıyla ev satın almak ve kirada oturmak arasında seçim yaparken, kendi kriterlerinizi göz önünde bulundurup her iki durumun avantajlarını da düşünmelisiniz. Örneğin; yaşamak istediğiniz bölgede ev sahibi olmak çok daha pahalıya mal olabilir ve kirada oturmak daha mantıklı gözükebilir. Bunun yanı sıra yıllar boyunca aynı parayı bankaya ödeyecek ve hep aynı evde aynı yaşamı sürdürecek bir düşüncede olmayabilirsiniz. Bu da sizi ev sahibi değil kiracı olmaya daha yatkın yapar. Dolayısıyla kira mı ev mi diye düşündüğünüzde yalnızca sayısal durumları değil diğer tüm faktörleri de göz önünde bulundurmalısınız.
Kirada iseniz ve bir ev sahibi olmak istiyorsanız gelir ve kredi notu gibi konularda da sorununuz yoksa almak istediğiniz ev için konut kredisi çekerek satın alabilirsiniz. Detaylı bir hesap yaptığınızda ilk etapta kiralık evde yaşamanın daha mantıklı olduğunu ve size maddi açıdan daha az külfet getirdiğini düşünebilirsiniz. Ancak kenarda bir birikiminiz var ise üzerine bankadan alacağınız düşük faizli kredinin sabit geri ödemeli yapısını ve ödemenizin tamamlanmasına müteakip artık bir ev sahibi olmanızı göz önünde bulundurursanız, ev almanın daha doğru bir karar olacağını düşünebilirsiniz. Kiracılar, peşinatları varsa ödedikleri aylık kira bedelinin üzerine bir miktar daha ekleyerek kredi taksitlerini ödeyebilir. Parası mevduat hesabında olanlar ise faizden elde ettikleri gelirle kiralarını ödeyebilir. Ancak mevduat faizleri yani aylık getirinin çok yükselmemesi ve ana paranın erimesi diğer taraftan konut fiyatlarının yüksek artışı karşısında değer kaybedebilir. 
Evin bedeli 250 aylık kira değerini geçmesin
Evin satış bedeli ile kiralama bedeli arasındaki orana dikkat edilmelidir. Bir evi satına alma fiyatını belirlerken amortisman süresine bakmak gerekir. Türkiye genelinde bir konutun amortisman süresi yani gerçek değeri ortalama 250 aylık kiraya eşittir. Yani standart bir apartman dairesine ilişkin yatırımı 250 aylık kira geliriyle, yaklaşık 20 yılda amorti etmek mümkündür. Şehrin merkezi yerlerinde bu süre 25 yıl ve üzerine çıkarken yeni gelişen bölgelerde  ve şehrin çeperlerinde 18 yıl ve altına düşmektedir. 2.000 TL kira değeri olan bir konutun fiyatı yaklaşık olarak 500 Bin TL dir.
Örnek verecek olursak; ortalama 2 bin lira kira ödediğinizi ve kenarda 100 bin lira birikmiş paranızın olduğunu varsayalım. Bu parayı peşinat yapıp 400 bin liralık bir ev almak istediğinizde, 300 bin lira kredi çekeceksiniz. Bankadan bugünkü konut kredisi oranları ile yüzde 0.99 dan 15 yıllık kredi çektiğinizde aylık taksitleriniz 3 bin 577 lira olur. Yani kira tutarınızın üzerinde aylık tasarruf sağlayarak ev sahibi olabilirsiniz. Bu durumda kiranıza bir miktar daha ekleyerek 15 yıl boyunca ödemelerinizi kendi eviniz için yapabilirsiniz. 15 yıl sonunda kredi geri ödemeniz 643 bin 927 lira olacak. Ancak ev satın almak yerine 15 yıl boyunca kira ödemeye devam ederseniz, kiranız da yılda yüzde 10 zamlanırsa 15 yılın sonunda kiraya ödediğiniz toplam tutar, yaklaşık kredi maliyetiniz kadar olacak ve bu para geri dönmeyecektir.
Soner Keleş
30.08.2020
 

DETAY

23 Ağustos

Konut fiyatları bir yılda yüzde 25 yükseldi!

Konut fiyatları bir yılda yüzde 25 yükseldi!
Pandemi sürecinin yeni normal hayata geçmesinin ardından konut satışları arttı, gayrimenkul sektörü eski canlı günlerine geri döndü. Kamu bankalarının düşük faizli konut kampanyasıyla birlikte konut fiyatları da fırladı. Temmuz ayında rekor seviyede konut satışı gerçekleşti ve Türkiye genelinde konut satış fiyatları %25,7 arttı. Geçen sene haziranda 400 bin TL olan bir konutun fiyatı bu yıl aynı dönemde 500 bin TL'yi aştı. Merkez Bankası’nın yayınladıgˆı Konut Fiyat Endeksi (KFE 2017=100) verilerine go¨re, konut fiyatları 2020 yılının Haziran ayında bir o¨nceki yılın aynı ayına go¨re Tu¨rkiye’de %25,7 I·stanbul’da ise %20,1 oranında arttı. Aynı do¨nemde enflasyon %11,39, Tu¨rk lirasının ABD doları kars¸ısındaki degˆer kaybı %14,9; bir yıla kadar olan yıllık mevduat faizlerinin getirisi de %11,23 oldu. 2017 yılı bas¸ından itibaren alternatif yatırım arac¸ları getirilerinin ve enflasyonun altında kalmaya bas¸layan konut fiyatlarındaki artıs¸, 2020 yılının ilk yarısında enflasyonun ve mevduat faiz oranlarının u¨zerine c¸ıktı.
Konut fiyatları en çok Antalya’da arttı!
Nüfus yoğunluğuna göre konut değer artışının en yüksek olduğu iller ise sırasıyla Antalya, Zonguldak ve Gaziantep oldu. Antalya’da konut fiyatları %35 seviyelerinde yükseldi. Diğer taraftan üc¸ bu¨yu¨k ilin konut fiyat endekslerindeki gelis¸meler degˆerlendirildigˆinde, 2020 yılı Haziran ayında bir o¨nceki aya go¨re I·stanbul, Ankara ve I·zmir’de sırasıyla yu¨zde 2,6, 2,7 ve 3,0 oranlarında artıs¸ go¨zlenmis¸tir. Endeks degˆerleri bir o¨nceki yılın aynı ayına go¨re, I·stanbul, Ankara ve I·zmir’de sırasıyla yu¨zde 20,1 26,4 ve 28,0 oranlarında artıs¸ go¨stermis¸tir. Üç büyük şehirde en yüksek artış İzmir’de gerçekleşti. Türkiye genelinde konutta metrekarede birim fiyat 3 bin 401,7 TL’ye yükseldi. Bu rakam İstanbul’da 5 bin 523,1 TL, Ankara’da 2 bin 558,1 TL, İzmir’de 3 bin 987,2 TL’ye ulaştı.
Antalya’da yazlık bölgelere talep arttı
Pandemi sürecinde toplumun tatil anlayışı da değişti. 'Her şey dahil' konseptli otelleri tercih edenler bu dönemde kalabalık ortamlara girmek istemediği için yazlık ev kiralamayı veya satın almayı tercih etti. Fazla talep artışı ile bazı bölgelerdeki yazlık konut fiyatlarında yüzde 35 lere varan artışlar görüldü. Ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden birisi olması ile birlikte ekonomik, demografik ve sosyal özellikleri itibari ile de Türkiye'nin en gelişmiş illerinden olan Antalya’ya göç artarak devam ediyor. Son 4 yıldır konut fiyatları sürekli artış gösteren Antalya, pandeminin etkisi ile yazlık bölgelere olan konut talebinin de artması ile daha da ön plana çıktı. Diğer taraftan büyükşehirlerin dışındaki yazlık ve turistik bölgelerde villa kiralarında da yüksek artış görüldü. Antalya ilçeleri içerisinde en fazla kira artışı görülen bölgeler Aksu, Kemer, Alanya, Konyaaltı ve Muratpaşa oldu. Yapılan araştırmalara ve sürece bakıldığında pandeminin sona ermesi halinde dahi insanların eski hayatlarına dönmelerinin zaman alacağı bu nedenle 5 yıldızlı oteller yerine denize yakın, müstakil havuzlu, mobilyalı, sezonluk kiralık villalara yoğun talep devam edecektir.
İstanbul’un en değerli ilçesi Beşiktaş
 

İstanbul'un ilçelerine göre konut fiyatlarını ele alan ve geçtiğimiz sene yapılan araştırmaya göre ise, en pahalı konutlar Beşiktaş'ta olurken, en düşük fiyatlı konutlar ise Esenyurt'ta yer aldı. İstanbul'da en düşük konut fiyatında 2 bin 209 liralık ortalama metrekare fiyatıyla başı Esenyurt çekerken, bu rakam Beşiktaş'ta 10 bin 632 liraya çıkıyor. Kamu bankalarının konut kredi faizlerini aylık yüzde 0,64'e çekip vadeleri 180 aya uzatması, bir süredir beklemeye geçen konut talebini hareketlendirdi. Vatandaşların uygun maliyetli ve uygun fiyatlı konut arayışında ise en uygun fiyatlı evlerin Esenyurt ve Arnavutköy'de olduğu görüldü. En değerli konutların yer aldığı Beşiktaş ilçesinde ortalama metrekare fiyatları 10 bin 632 liraya kadar yükselirken, Beşiktaş'ı bu alanda 9 bin 195 lirayla Sarıyer, 8 bin 407 lirayla Bakırköy, 7 bin 94 liraya Kadıköy, 7 bin 69 lirayla Beykoz, 6 bin 224 lirayla Adalar, 5 bin 841 lirayla Beyoğlu, 5 bin 212 lirayla Şişli izliyor.

Soner Keleş
23.08.2020
 
 

DETAY

16 Ağustos

DEPREM GERÇEĞİ VE KONUT SEKTÖRÜ!

DEPREM GERÇEĞİ VE KONUT SEKTÖRÜ!
 
Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum itibari ile birçok bölgesinde deprem riskini barındırmaktadır. Türkiye’nin coğrafik yapısı itibarı  ile yüzölçümünün yaklaşık %93’ü,  nüfusunun ise  %98’i deprem riski taşıyan  bölgelerde  yaşamaktadır (Mevcut  Yapıların  İncelenmesi  ve  Yapı  Denetimi  Komisyonu  Raporu,2004) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre 22 milyon konut içindeki 6-6,5 milyon konutun depreme dayanıksız olduğunu ifade edilmektedir. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunun bilinciyle hareket edilmelidir. Deprem gerçeği artık hayatımızın her aşamasına girmiş ve insanların kendisini güvende hissetmesi için son yıllarda daha bilinçli bir toplum yaratmak amacı ile çalışılmalara hız verilmiştir. Depremlerin yıkıcılıgˆı ile ilgili sıkc¸a dile getirilen bir tespit, depremlerde can kaybına yol ac¸an asıl unsurun depremin kendisi degˆil, binaların oldugˆudur. Bu da depreme dayanıklı binalar ins¸a etmenin depreme kars¸ı alınması gereken en o¨nemli tedbirlerden biri oldugˆu anlamına gelmektedir. Depremi önlemek mümkün olmadığına göre deprem konusunda bilinçli ve duyarlı bireyler yetiştirmek büyük önem taşımaktadır.
 
Yeni projeler depreme dayanıklı inşaa ediliyor!
 
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörü özellikle 2000 yılından sonra ülkenin deprem gerçeğini göz önüne alarak deprem yönetmeliğine uygun yeni projeleri hayata geçirdi. Ülkemizde deprem yönetmelikleri 1940 yılından itibaren uygulanıyor ancak kapsamlı uygulanmaya başlaması 1975 yönetmeliği ile oldu. Sonrasında 1998 yönetmeliği ile çağdaş ülkelerin deprem yönetmeliklerine uygun hale getirildi. 1998 yılında yenilenen bu yönetmelik ve 1999 depremlerinin ardından yapı denetimi, müteahhitlik hizmetleri ve malzeme kalitesindeki hızlı gelişmeler ile 2000 yılından sonra yapı kalitesinde kayda değer bir artış oldu. Bu tarihten sonra değişen yönetmelikle yeni konutlara getirilen 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olma zorunluluğuyla yapı malzemeleri ve teknikler de aynı doğrultuda geliştirildi. Deprem gerçeğine göre şekillendirilen yeni düzenlemeler doğrultusunda denetim firmaları inşası başlayan ve devam eden inşaatları her beton atılmadan önce demir karkasını kontrol edip, beton numunesi alıp laboratuvardan test ettirip kontrolünü sağlıyorlar. Projeye uygun olup olmadığına bakıyorlar ve inşaatın kaba yapısının sağlam ve düzgün yapılmasını sağlıyorlar.
Bugu¨n u¨lkemizde gayrimenkul sektöründe yeni projelerde, kamu ve o¨zel sekto¨r binalarında en yaygın kullanılan betonarme tas¸ıyıcı yapı sistemleri ile, maliyeti c¸ok fazla yu¨kseltmeden depremlere dayanıklı binalar ins¸a edilebilmektedir. Son versiyonu 2018’de yayımlanan ve 2019'da yu¨ru¨rlu¨gˆe giren Tu¨rkiye Bina Deprem Yo¨netmeligˆi bu konuyla ilgili yasal yaptırım aracı olarak mevcuttur. So¨z konusu yo¨netmeligˆin hem yeni ins¸a edilen hem de mevcut binalara etkin bic¸imde uygulanması ve kac¸ak yapılas¸manın olabildigˆince engellenmesi depremlerde yas¸anan can ve mal kaybının en aza indirgenmesi ac¸ısından büyük o¨nem tas¸ıyor.
Deprem güvenliği için konut alırken dikkat etmemiz gerekenler!
Deprem kuşağında yer alan bir ülkede yaşıyor olmamız ev satın alma alışkanlıklarını da büyük oranda değiştirdi. Konut satın almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken konular arasında finansman kolaylığının yanı sıra deprem gerçeği ve yaşam kalitesi de önem arz etmektedir. Son yıllarda binanın sağlamlığı, yaşı, zemini, inşaat malzemesinin kalitesi gibi unsurlarında konut tercihinde önemi arttı. Günümüzde ev satın alırken depreme dayanıklılık önemli bir kriter haline geldi. Öncelikle binanın projesine uygun yapılıp yapılmadığı kontrol edilmeli. Konutun bağlı olduğu belediyeden binanın projesine ulaşabilirsiniz. Bina yaşına dikkat edilmeli ve 2000 yılından sonra yapılan binalar ve projeler tercih edilmeli. 2000 yılından önce yapılmış binalar için varsa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onaylı kuruluşlarca yapılmış bina ‘Deprem Dayanıklılık Raporu’ incelenmeli. Tecrübeli müteahhitlik hizmeti veren firmaların, yetkin mimar ve mühendislerin görev aldığı inşaat firmaları ve projeler tercih edilmeli. Bağımsız yapı denetim hizmeti alınmış olmalı. Binada nitelikli malzeme kullanılmış, doğru uygulanmış olmalı. Binalarda korozyon ve rutubete karşı tedbirler alınmış ve uygulanmış olmalı. Bina ağırlığını azaltmak için hafif yapı elemanlarından faydalanılmış olmalı ve projesine uygun şekilde inşa edildiği kontrol edilmelidir.
 
Soner Keleş
25.07.2020
 

DETAY

7 Ağustos

Gayrimenkul mü? Mevduat mı?

Gayrimenkul mü? Mevduat mı?
 
Bu sorunun cevabı beklentilerinizin ne olduğu ile ilgilidir. Amacınız birikimlerinizden yatırım yapmak mı yoksa uzun yıllardır hayalini kurduğunuz içinde oturabileceğiniz bir konut sahibi olmak mı? Her ikisinde de içerisinde bulunduğumuz fırsatlar döneminde gayrimenkul sahibi olmak daha karlı olabilir.
Günümüzde birikiminizi değerlendirebileceğiniz birbirinden farklı yatırım seçenekleri vardır. Bunlar arasında konut, dükkan, ofis, arsa gibi gayrimenkul yatırımları olabileceği gibi döviz, vadeli hesap, altın gibi menkul değerler üzerine de olabilir. İnsanlar kazançlarını korumak ve kendilerine ek gelir sağlamak için birçok yatırım aracını kullanırlar. Ülkemizde en çok rağbet gören yatırım ise genellikle gayrimenkul veya bir bankada vadeli mevduat hesap seçeneğidir. Bu yılın ilk yarısında sonra vadeli mevduat faizlerinin yıllık %8-10 seviyelerine gerilediği bir ortamda konut getirisi son iki yıldan sonra tekrar mevduat faiz getirisinin üstüne çıktı.
Genel bir kanı olarak birikiminizi gayrimenkul almak yerine vadeli mevduat hesabında tutmak daha avantajlı gibi görünmektedir. Mevduat hesaplamak kolay, ana para belli, faizi belli. Ama unutmayın ki faizi kullanacaksanız ana paranızın alım gücü düştükçe değersizleşecektir. Yatırım yapan birey; ekonomik durumu, giderleri, yaşam şekli gibi faktörleri göz önünde bulundurarak uygun yatırıma yönelmelidir. “Konut kirası mı faiz mi daha avantajlı?” kararsızlığı yaşayan birikim sahibi, her iki yatırım tercihinin de avantajları kadar riskleri de olduğunu göz önünde bulundurmalıdır. Ancak bu yılın ikinci çeyreğinde gayrimenkul piyasalarında kamu bankalarının sunduğu düşük kredi oranları ve 12 ay geri ödemesiz avantajları nedeniyle konut fiyatlarında kaçırılmayacak cazip fırsatların ortaya çıktığı  göz ardı edilmemelidir.
 
 
Ev almak yerine parayı mevduata yatırıp, mevduattan elde edilen gelir ile kirada oturmak mı? 
 
Oturum amacıyla ev arayışı içerisinde olanlar için ise bazı dönemlerde mevduat faizlerin yüksek olması ve aylık mevduat geliri ile rahatça kirada oturulabileceği düşünülebilir. Kısa vadede mantıklı gibi görünse de kendi evinizde oturabilmeniz için günümüzde sunulan uygun fiyat ve ödeme koşulları ile ev sahibi olmak daha cazip olabilir. Öte yandan birikiminiz ve mevduat getirisi hem kira karşısında hem de enflasyonist ortamda değer kaybederken diğer taraftan konut stoklarının azalması ve yeni başlayacak olan projelerde inşaat maliyetlerinin artması ile birlikte gayrimenkul fiyatlarının sürekli artışı ise gelecekte gayrimenkul edinimini zorlaştırabilir. Bu nedenle henüz fiyatlar artmadan imkanlarınız çerçevesinde oturabileceğiniz evi satın almak için detaylı bir araştırma sonucunda 2.el piyasalardan veya markalı konut projelerinin sunduğu cazip avantajlar ile konut sahibi olabilirsiniz.
 
Soner Keleş
 
07.08.2020
 

DETAY

2 Ağustos

EMLAK OFİSLERİ ONLINE OLACAK!

EMLAK OFİSLERİ ONLINE OLACAK!
 
Toplum sağlığıyla birlikte sosyal hayatı ve ekonomiyi etkileyen coronavirus salgını, etkisini yitirdiğinde dünyayı yeniden şekillendirecektir. Coronavirus sonrası gelecekte üretim, ithalat, ihracat ve perakende satış stratejileri, pazarlama ve uygulamalarında köklü değişiklikler söz konusu olacak, bu değişim ile birlikte gayrimenkul sektöründe de konut pazarlama ve satış yöntemlerinde yenilikler ortaya çıkacaktır. Dijital platformlardan pazarlama ve uzaktan tanıtım faaliyetleri emlak sektörünün olağan bir parçası haline gelecektir. Haber alma, bilgi edinme, alışveriş yapma, iletişim ve haberleşme amaçlarıyla internet kullanan insanlar, gayrimenkul alımı ya da satımı için de internetin nimetlerinden faydalanmaktadır.
Günümüzde tüketiciler konut satın almadan önce geniş ve kapsamlı bir araştırma yapma sürecine girmektedirler. Bu süreçte tüketiciler konut satın alma kararını verene kadar birçok firma ve projeyi detaylı olarak araştırmaktadırlar. Teknolojinin insan hayatındaki yerinin artması ile birlikte gayrimenkul sektöründe de tüketici davranışlarında farklıklar ortaya çıkmaktadır. Konut satın alma ihtiyacı olan tüketicilerin proje satış ofislerini ziyaret etmeden önce internet üzerinden projeler hakkında detaylı araştırma yaptıkları gözlenmektedir. İstatistikler göre gayrimenkul alma ya da satma niyetinde olan insanların %90’ı ilk teması internet ile yapıyor. Ayrıca internet üzerinden yapılan detaylı araştırma yapan kullanıcılar, gayrimenkul ofisleri ya da danışmanları ile iletişime geçiyorlar. Özellikle son yıllarda internet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte projelerin web sayfası ziyaretçi sayıları hızla artmaktadır. Müşteriler tanıtım ofislerine gitmeden önce web sayfalarından projeler hakkında detaylı bilgi edinmektedirler. Yoğun rekabetin olduğu Gayrimenkul sektöründe projeleri tanıtan web sayfaları müşterilerin karar verme sürecinde büyük önem taşımaktadır.
Satış Ofisleri Evlerimize Gelecek!
Mevcut şartlarda gayrimenkul sektöründe konut satışları projelerin satış ofislerinden yapılmaktadır. Bu ofislerdeki süreçler de tüm projelerde ortaktır. Pazarlama ve P&R faaliyetleri ile talep oluşturulur, potansiyel müşteriler web üzerinden beklentilerine uygun olan projeleri inceler , satış ofislerine arar ya da ziyaret ederek rezervasyon yapar ve satış işlemini gerçekleştirmektedir. Önümüzde dönemde  “zamandan tasarruf, verimlilik, bilgiye kolay ve hızlı ulaşılabilirlik, ihtiyaçları karşılayan hizmetleri tek bir kanaldan edinebilmek” gibi kavramların önemi daha da artacak, konut alıcıları pandemi sonrası yaşamlarının ve çalışma biçimlerinin içine daha çok giren teknoloji ve pazarlamada dijital yöndeki gelişmelerin sonucunda ihtiyaç duydukları konutla ilgili aramaları daha çok internet üzerinden yapacaklardır.
Teknolojiyi yakından takip eden, yenilikçi fikir ve uygulamaları hayata geçiren gayrimenkul ve emlak firmalarında ise müşteriler ile yüz yüze ve telefon üzerinden yapılan tüm görüşme ve satış işlemlerinin gelecekte görüntülü online satış platformları üzerinden de yapılabilecektir. Online pazarlama platformları ile birlikte müşteriler evlerinden veya işyerlerinden çıkmadan satış ofislerine canlı olarak bağlanabilecektir.  Proje web sitelerini ziyaret eden tüm potansiyel müşteriler tek tıkla satış ofislerine canlı/görüntülü olarak bağlanabilecek ve satış uzmanlarıyla yüz yüze görüşmede olduğu gibi görüntülü olarak uzaktan görüşebilecektir. Şirketlerin CRM sistemleri ile bağlantılı çalışacak online satış ofislerinde görev alan emlak danışmanları müşterilerin beklentilerine uygun daire seçeneğini , vaziyet planını, dairenin fiyatını ve ödeme alternatiflerini müşterileri ile paylaşabilecek, tüm bu bilgileri müşterinin talebi doğrultusunda tek bir tık ile müşterilerine teklif dosyası olarak gönderebilecektir. Kapsamlı araştırmalar sonucu edindiği bilgiler ışığında tüketici, gayrimenkul alım niyetine de bağlı olarak seçtiği gayrimenkul hakkında daha detaylı bilgi almak, gayrimenkulü fiziksel olarak görmek ve nihayetinde satın almak için harekete geçecektir.  
 
Soner Keleş
29.07.2020
 
 
 

DETAY